Tedaviye Dirençli Obezite Türkiye’de Alarm Veriyor
Türkiye’de obezite oranı hızla artarken, tedaviye dirençli vakalar da endişe veriyor. Prof. Dr. Temel Yılmaz, bilinçsiz ilaç kullanımı, kontrolsüz cerrahiler ve yanlış diyetlerin obezite tedavisini zorlaştırdığını belirtti.

Tedaviye Dirençli Obezite Türkiye’de Alarm Veriyor
BİLGE DOKTOR / İSTANBUL
Her 3 Yetişkinden 1’i Obez! Yeni Nesil Zayıflama İlaçları Risk mi Taşıyor?
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de obezite oranları endişe verici seviyelere ulaştı. Acıbadem Üniversitesi Diyabet Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİYAM) Koordinatörü, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, özellikle son dönemde tedaviye dirençli obezite vakalarında çarpıcı bir artış olduğunu belirterek kritik uyarılarda bulundu.
Türkiye, Obezitede Avrupa Birincisi
Araştırmalar, Türkiye'nin obezite artış hızında Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer aldığını ortaya koyuyor. Türkiye’de 30 yaş üzeri bireylerin yüzde 30’u obez, yüzde 60’ı ise fazla kilolu. Bu da, her üç yetişkinden birinin obeziteyle mücadele ettiğini gösteriyor. Daha da endişe verici olan ise 18 yaş altı nüfusta her üç çocuktan birinin fazla kilolu ya da obez olması.
Çocuklarda Obezite 30 Yılda 4 Kat Arttı
Dünya genelindeki veriler de tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. 2022 verilerine göre dünya nüfusunun 890 milyonu obez, 2.5 milyarı ise fazla kilolu. Üstelik son 30 yılda erişkinlerde obezite oranı iki kat artarken, çocuklarda bu oran 4 katına çıkmış durumda. Prof. Dr. Yılmaz, “Bu gidişat, yalnızca günümüzü değil, geleceği de tehdit ediyor” diyor.
Obezite, Sadece Bir Estetik Sorun Değil
Obezite, diyabet, hipertansiyon, kalp krizi, uyku apnesi, karaciğer hastalıkları, bazı kanser türleri, infertilite ve hatta psikolojik rahatsızlıklara kadar çok sayıda sağlık sorununu tetikliyor. Aynı zamanda sosyal izolasyon ve yaşam kalitesinde düşüş de obezitenin dolaylı etkileri arasında. Prof. Dr. Temel Yılmaz, “Bu hastalık, bireysel sağlığın ötesinde küresel ekonomiye de büyük yük bindiriyor” diyerek dikkat çekiyor. 2020’de obeziteye bağlı harcamalar 1.96 trilyon doları bulurken, bu rakamın 2035’te 4.32 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Yeni Zayıflama İlaçlarına Dikkat! Bilinçsiz Kullanım Direnç Geliştiriyor
Son dönemde tedaviye dirençli obezite vakalarının artmasının arkasında üç temel neden olduğuna değinen Prof. Dr. Yılmaz, yeni nesil zayıflatıcı ilaçların (GLP-1 analogları) reçetesiz kullanımı konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. “Bu ilaçlar hekim kontrolü olmaksızın kullanıldığında vücutta ilaca karşı direnç gelişebilir. Bu da uzun vadede tedaviye yanıtı düşürür” diyor.
Ameliyatlar ve Diyetler Bilinçsizce Uygulanmamalı
Tedaviye dirençte bir diğer etken ise zayıflama ameliyatlarının kontrolsüz yapılması ve kilo kaybının kısa sürede geri alınması. Ayrıca sosyal medyada yayılan yanlış diyet reçeteleri de obeziteyi tetikleyebiliyor. Prof. Dr. Yılmaz, bu süreçlerin mutlaka uzmanlar tarafından planlanması gerektiğini vurguluyor.
Çözüm Multidisipliner Yaklaşımda
Obezitenin tedavisinde başarı, ancak multidisipliner bir ekip çalışmasıyla mümkün. Endokrinoloji uzmanları, diyetisyenler, psikologlar ve cerrahların birlikte çalışması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Temel Yılmaz, “Tedaviye başlamadan önce hastaya özgü bir durum analizi yapılmalı, altta yatan tıbbi nedenler tespit edilmeli, biyokimyasal ve radyolojik tetkiklerle kişiye özel bir tedavi planı oluşturulmalıdır” ifadelerini kullanıyor.
Obezite ile Mücadelede Bireyden Topluma Yayılacak Bir Strateji Şart
Prof. Dr. Yılmaz’a göre, obeziteyle mücadele yalnızca ilaç veya ameliyatlarla değil, eğitim, çevre planlaması, psikolojik destek ve doğru beslenme alışkanlıklarıyla da yürütülmeli. Aksi halde dirençli obezite, toplum sağlığını ve sağlık sistemlerini zorlamaya devam edecek.