Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü: Anne kendine iyi bakmalı ki bebeğine de iyi bakabilsin

Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, anne ile bebek arasındaki duygusal bağın, bebeğin duygusal gelişimi ve dünyayı algılayış biçimini doğrudan etkilediğini belirterek annelerin kendi ruhsal sağlıklarını da önemsemeleri gerektiğini vurguluyor.

Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü: Anne kendine iyi bakmalı ki bebeğine de iyi bakabilsin

Bebekle kurulan duygusal bağ, sağlıklı gelişimin temelini oluşturuyor

Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü: “Anne kendine iyi bakmalı ki bebeğine de iyi bakabilsin”

ÇOCUK DOKTORU / İSTANBUL

Anne ile bebek arasındaki bağın anne karnında başladığını hatırlatan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, bu ilişkinin sadece duygusal değil, fizyolojik gelişim üzerinde de büyük etkiler taşıdığını belirtiyor. Annenin ruhsal durumunun, bebeğin dünyayı algılayış biçiminden duygusal güvenliğine kadar birçok süreci etkilediğini vurgulayan Ülkü, annelere “mükemmel olmak zorunda değilsiniz, yeterince iyi olmak yeterlidir” çağrısında bulunuyor.

İlk temas, hayat boyu sürecek güven duygusunun temeli

Bebeğin ilk nefesiyle başlayan annelik deneyimi, yalnızca fiziksel değil, yoğun duygusal bağlar da içeriyor. Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, ilk göz teması, kucaklaşma, annenin sesi ve dokunuşunun, bebeğin dünyaya dair temel güven duygusunu oluşturduğunu belirtiyor. Annenin sıcak, tutarlı ve sevgi dolu davranışları sayesinde bebek, çevresini güvenli bir yer olarak algılıyor ve bu bağlamda duygusal gelişimi de olumlu yönde şekilleniyor.

Annenin duyguları bebeğe doğrudan yansıyor

Henüz kelimeleri bilmeyen bir bebek bile annesinin stresini, huzurunu ya da endişesini hissedebiliyor. Ülkü, bilimsel araştırmaların, annenin yüksek stres hormonunun (kortizol) bebeğe de yansıdığını ortaya koyduğunu belirterek, “Anne ne hissediyorsa, bebek onu bedensel ve duygusal olarak yansıtır” diyor. Bu nedenle, annenin iç dünyasındaki denge ve huzur, bebek için adeta bir rehber niteliği taşıyor.

Doğum sonrası ruhsal sorunlar bağ kurmayı etkileyebilir

Doğum sonrası yaşanan depresyon ve anksiyete bozuklukları, annenin bebeğiyle kuracağı bağı zayıflatabiliyor. Ülkü, bu durumda annenin göz teması kurmakta zorlandığını, mimiklerinin azaldığını ve bebeğin ihtiyaçlarına yanıt veremediğini belirterek, “Bebekte aşırı ağlama, huzursuzluk, güvensizlik gibi tepkiler gelişebilir. Uzun vadede bu, çocuğun sosyal ilişkilerini ve duygusal düzenleme becerilerini de olumsuz etkileyebilir” uyarısında bulunuyor.

Yeterince iyi annelik: Mükemmel değil, duyarlı olmak önemli

Psikolojide yer alan ‘yeterince iyi anne’ kavramına dikkat çeken Ülkü, annelerin kusursuz olmak zorunda olmadığını, bebeğin sinyallerine duyarlı ve tutarlı bir şekilde yanıt vermelerinin yeterli olduğunu söylüyor. Sarılmak, göz teması kurmak, şarkı söylemek, dokunmak ve bebekle konuşmak gibi basit ama anlamlı davranışların, bebekte “ben seviliyorum ve önemseniyorum” duygusunu pekiştirdiğini belirtiyor.

Anne kendine iyi bakmalı ki bebeğine de iyi bakabilsin

Hayatın zorlukları karşısında annelerin tükenmiş hissetmesinin normal olduğunu ifade eden Ülkü, annelerin öncelikle kendilerine şefkat göstermeleri gerektiğini söylüyor. “Bir annenin kendine iyi bakması, bebeğine de iyi bakabilmesinin ön koşuludur. Bu yüzden ihtiyaçlarını fark etmesi, destek alması ve duygularını paylaşması çok kıymetlidir” diyor. Günlük kısa rahatlama teknikleri, sosyal destek gruplarına katılım ve gerektiğinde profesyonel destek alma, annenin ruhsal dayanıklılığını artıran stratejiler arasında yer alıyor.

Bebeğin sağlıklı gelişimi için yalnızca fiziksel bakım değil, duygusal bağ da hayati önem taşıyor. Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, annelerin kendi ruhsal dengelerini önemsemelerinin, çocuklarının da gelecekte daha sağlam bir duygusal zemin üzerinde büyümesine katkı sağlayacağını vurguluyor.

www.cocukdoktoru.net