ABD, Türkiye-Suriye Normalleşme Sürecine Mesafeli Yaklaşıyor

Rusya ve İran’ın Etkisi

ABD, Türkiye-Suriye Normalleşme Sürecine Mesafeli Yaklaşıyor


ABD, Türkiye-Suriye Normalleşme Sürecine Mesafeli Yaklaşıyor

ABD, Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme sürecine mesafeli yaklaşımını sürdürüyor. Washington, iki ülke arasındaki görüşmelerin sadece siyasi değil, aynı zamanda askeri sonuçlarına da odaklanmış durumda. Özellikle Kuzey Suriye'deki olası bir Türkiye-Suriye-Rusya iş birliğinin bölgedeki Amerikan askeri varlığı üzerindeki etkileri, ABD’nin başlıca endişeleri arasında yer alıyor.

2023 yılında Rusya'nın arabuluculuğunda başlatılan Türkiye-Suriye görüşmelerine kaygıyla bakan ABD, Haziran ayından itibaren yeniden canlanan normalleşme süreci konusunda da Ankara'ya çekincelerini iletti. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, Ağustos ayında yaptığı açıklamada, Washington'un Suriye ile ilişkileri normalleştirmeyeceğini belirtti ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararına bağlılığını yineledi. Bu karar, Suriye'de kapsayıcı bir hükümet kurulmasını ve ülkenin BM gözetiminde adil seçimlere götürülmesini öngörüyor.

Askeri Kaygılar

ABD’nin bu süreçteki en büyük endişelerinden biri, Kuzey Suriye'deki Amerikan varlığının nasıl etkileneceği. ABD, bölgede Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile iş birliği yapıyor ve yaklaşık bin asker bulunduruyor. Türkiye ise YPG'yi terör örgütü olarak görüyor ve Suriye ile olası bir normalleşmenin bu konuda iş birliği doğurabileceği kaygısını taşıyor. Türkiye’nin sınır güvenliğini ön planda tutması ve Şam ile yapılacak görüşmelerin odak noktasında güvenlik meselesinin olması, ABD’nin bölgedeki çıkarlarını tehdit edebilecek potansiyel gelişmeler olarak değerlendiriliyor.

Rusya ve İran’ın Etkisi

ABD'nin endişelerinden bir diğeri, Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme sürecinin Rusya ve İran'ın arabuluculuğunda ilerliyor olması. Rusya ve İran, 2015'ten bu yana Suriye'ye askeri ve ekonomik destek vererek Şam yönetiminin ayakta kalmasını sağladı. Bu ülkeler, Suriye'de önemli askeri varlıklarını güçlendirdiler ve bu süreçten avantajlı çıkabilecekleri değerlendirmesi yapılıyor.

Rusya'nın Suriye’deki askeri üslerini genişletmesi ve İran'ın milis güçlerinin varlığını pekiştirmesi, ABD için bölgedeki dengeleri değiştirebilecek önemli gelişmeler olarak öne çıkıyor. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani’nin, Türkiye ile Suriye arasındaki yakınlaşmayı desteklediklerine yönelik açıklamaları, bu endişeleri daha da artırıyor.

Normalleşme Sürecinde Son Durum

Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme süreci, Rusya'nın arabuluculuğunda 2023 yılında bakanlar düzeyindeki görüşmelerle başlamıştı ancak süreç zaman zaman tıkanmıştı. Haziran ayından itibaren canlanan süreçte, Şam yönetimi Türkiye ile ön koşulsuz görüşebileceğine dair mesajlar vermeye başladı. Türk ve Suriyeli yetkililerin teknik düzeyde temaslar gerçekleştirdiği iddia edilirken, dışişleri ve savunma bakanları arasında da yeni görüşmelerin olabileceği konuşuluyor.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Ağustos ayında yaptığı açıklamalar da bu görüşmeleri doğrular nitelikte. Siyasi müzakerelerde ilerleme sağlanması durumunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın bir araya gelmesi de olasılıklar arasında yer alıyor.

ABD, Türkiye-Suriye normalleşme sürecini yakından takip ediyor ve bu sürecin bölgedeki dengeleri nasıl etkileyeceğini dikkatle izliyor. Özellikle Rusya ve İran'ın bu süreçten güçlenerek çıkabileceği ihtimali, Washington’un kaygılarını artırıyor. ABD’nin sürece ilişkin tutumu, bölgedeki askeri varlığını ve çıkarlarını koruma çabasının bir parçası olarak öne çıkıyor.

www.yerelgundem.com

Kaynak: BBC TÜRKÇE