Ukrayna, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne 7 Yıl Muafiyetle Katılıyor
Ukrayna’nın UCM’ye Katılımının Önemi
Editors 
Ukrayna, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne 7 Yıl Muafiyetle Katılıyor
Ukrayna, 24 yıl aradan sonra Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) katılmayı onayladı. Ukrayna parlamentosunda yapılan oylamada, Roma Statüsü’nün onaylanması 281 milletvekilinin lehte oyuyla kabul edilirken, bir milletvekili karşı oy kullandı ve 22 milletvekili çekimser kaldı. Bu gelişme, Ukrayna’nın uluslararası hukuki sürece dahil olma yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, yasa tasarısında Ukrayna vatandaşları için 7 yıl boyunca yargı muafiyeti getirilmesi dikkat çekti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, merkezi Lahey'de bulunan ve soykırım, savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar gibi uluslararası suçları yargılayan bir kurum. Ukrayna, 2000 yılında Roma Statüsü'nü imzalamış olmasına rağmen, şimdiye kadar bu statüyü parlamentoda onaylamamıştı. Ukrayna'nın bu adımı, ülkenin uluslararası adalet sistemine entegrasyonunu güçlendirme yolunda bir ilerleme olarak görülüyor.
7 Yıl Muafiyet Şartı
Parlamentoda kabul edilen yasa, Ukrayna’nın Ceza Mahkemesi’ne tam katılımını sağlarken, Ukrayna vatandaşları için 7 yıl boyunca savaş suçlarıyla ilgili yargı yetkisini tanımamayı öngörüyor. Kiev yönetimi, özellikle Ukrayna ordusunun Rusya ile savaş bağlamındaki eylemlerinin savaş suçu olarak sınıflandırılmasından endişe duyuyor. Bu nedenle, bu muafiyet süresi, Ukrayna’nın UCM’ye katılımını daha kontrollü bir şekilde gerçekleştirmesini amaçlıyor.
Kiev ayrıca, UCM’nin iş birliği taleplerinin hem diplomatik kanallar aracılığıyla hem de doğrudan Başsavcılığa veya Adalet Bakanlığına Ukraynaca olarak gönderilebileceğini açıkladı. Yasanın birkaç hafta içinde yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Ukrayna’nın UCM’ye Katılımının Önemi
Roma Statüsü, şimdiye kadar 124 devlet tarafından onaylandı ve 139 devlet tarafından imzalandı. Ancak, Rusya ve ABD gibi bazı büyük ülkeler statüyü imzalamış olsalar da, onay sürecini tamamlamadılar. Ukrayna’nın UCM’ye katılması, özellikle Rusya ile süren savaş bağlamında uluslararası hukuk ve insan hakları açısından önemli bir gelişme olarak görülüyor.
UCM, Ukrayna’da devam eden savaş sırasında Rusya’nın işgali altındaki bölgelerden çocukların hukuka aykırı şekilde Rusya’ya nakledilmesi gibi konularla ilgileniyor. Bu suçlamalar çerçevesinde, UCM’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında da bir yakalama emri bulunuyor.
Ukrayna’nın bu adımı, uluslararası alanda hukuki sorumluluklarını artırırken, aynı zamanda ülkenin iç ve dış politikasında da önemli yansımaları olabilecek bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Kaynak: DW
