‘Tutuklu 120 Gazeteciyle Dünya Rekoru Türkiye’de’
Uluslararası Basın Enstitüsü hem de diğer insan hakları örgütleri tarafından kınanmıştı.
Editor 
Uluslararası Basın Enstitüsü’nün son raporuna göre, Türkiye’de hala 120’den fazla gazeteci cezaevinde ve bu bir dünya rekoru. Kuruluşa göre, Türkiye’de geçtiğimiz yıl olağanüstü halin kaldırılmasından bu yana medyanın durumunda düzelme olmadı.
Türkiye’de 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından olağanüstü hal ilan edilmiş, olağanüstü halin uygulandığı iki yıl içinde 150 bin hakim, akademisyen, devlet memurunun Ankara’nın darbe girişiminin arkasında olmakla suçladığı Fethullah Gülen’i destekledikleri şüphesiyle ya görevine son verilmiş ya da bu kişilerin görevleri askıya alınmıştı.
Dünya çapında medyadaki durumu takip edip raporlaştıran Uluslararası Basın Enstitüsü’nün son raporuna göre, Türkiye’de yüzlerce gazeteci darbe girişiminden bu yana terör bağlantılı suçlardan yargılandı. Kuruluşa göre, hala cezaevinde olan gazetecilerin sayısı 160’dan 120’ye düştü.
Kuruluşun hazırladığı raporda “Bu rakamların ardında temel hakların ihlal edildiği, çok sayıda gazetecinin ciddi terör bağlantılı suçlarla aylarca hatta bazen yıllarca yargılama süreci başlatılmadan ve resmi bir iddianame hazırlanmadan tutulduğu bir hikaye yatıyor” denildi.
Rapora göre gazeteciler “medyaya yönelik siyasi amaç taşıyan baskının sonucu olarak” cezaevine konuldu. Türkiye’nin dünyada tartışmasız olarak en fazla sayıda gazetecinin cezaevine konulduğu ülke olduğu vurgulandı.
Uluslararası Basın Enstitüsü darbe girişiminden bu yana Türkiye’de yargı sisteminde çok sayıda dosyanın biriktiği ancak bu dosyaların darbe girişimiyle bağlantılı oldukları şüphesiyle hakimlerin üçte birinin görevden alınanlar arasında olması sebebiyle düzgün olarak incelenemediği belirtildi.
Raporda Türkiye’de gazetecilere yönelik davaların hala devam ettiği belirtildi. Geçen hafta, serbest bırakıldıktan bir hafta sonra yeniden tutuklanan gazeteci yazar Ahmet Altan da raporda girdi. Darbe girişimi bağlantılı suçlarla gazetecilerin yeniden yargılandığı dava hem Uluslararası Basın Enstitüsü hem de diğer insan hakları örgütleri tarafından kınanmıştı.
AMERİKANIN SESİ
