Türkiye-Mısır İlişkilerindeki Değişim: Erdoğan ve Sisi'nin Stratejik Hamleleri Dünya Siyasetini Nasıl Şekillendiriyor?

Erdoğan ve Sisi'nin Strateji Değişiklikleri

Türkiye-Mısır İlişkilerindeki Değişim: Erdoğan ve Sisi'nin Stratejik Hamleleri Dünya Siyasetini Nasıl Şekillendiriyor?

YUSUF İNAN YAZDI...

Türkiye-Mısır İlişkilerindeki Değişim: Erdoğan ve Sisi'nin Stratejik Hamleleri Dünya Siyasetini Nasıl Şekillendiriyor?

Son yıllarda Türkiye ve Mısır arasındaki diplomatik ilişkilerde önemli değişimler yaşandı. Özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el-Sisi'nin strateji değişiklikleri, hem bölgesel dengeleri hem de dünya siyasetini yeniden şekillendiriyor. Bu eksen kaymaları, iki ülkenin uzun süreli gerilimden stratejik iş birliğine yönelmesiyle dikkat çekiyor. Peki, bu değişimlerin arkasında ne var ve dünya siyasetinde nasıl yankı buluyor?

Türkiye ve Mısır: Gerginlikten Stratejik İş Birliğine

Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler, 2013 yılında Mısır’da gerçekleşen askeri darbe ve Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin devrilmesi sonrası gerildi. Türkiye, darbeye sert bir şekilde karşı çıkarak Sisi yönetimini tanımadığını açıkladı. Ancak 2020’lerin ortalarına gelindiğinde, iki ülkenin dış politika önceliklerinde değişiklikler başladı ve ilişkilerin yeniden normalleşmesi yönünde adımlar atıldı.

Bu değişimin temelinde hem bölgesel hem de küresel faktörler yatıyor. Türkiye, Doğu Akdeniz, Libya ve Ortadoğu’daki etkinliğini artırma amacı güderken; Mısır da kendi bölgesel gücünü pekiştirmek ve ekonomik fırsatlarını genişletmek için Türkiye ile iş birliğine sıcak bakmaya başladı.

Erdoğan ve Sisi'nin Strateji Değişiklikleri

Her iki liderin bu yeni yönelimi, iç ve dış politikada stratejik bir değişime işaret ediyor:

  1. Recep Tayyip Erdoğan'ın Dış Politikası: Pragmatizmin Ön Plana Çıkışı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dış politikasında son dönemde daha pragmatik bir yaklaşıma yöneldi. Türkiye’nin Batı ile yaşadığı gerilimler, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları üzerindeki anlaşmazlıklar ve ekonomik zorluklar, Erdoğan’ın dış politikada yeni müttefikler ve fırsatlar aramasına yol açtı. Bu çerçevede, uzun süre Mısır ile yaşanan diplomatik soğukluk yerini daha yapıcı bir ilişkiye bıraktı.

Türkiye’nin Mısır ile ilişkilerini düzeltme çabası, Doğu Akdeniz’deki enerji denklemi ve Libya’daki gelişmeler açısından da önemli. Türkiye, Mısır ile iş birliği yaparak bölgedeki izolasyonu kırmak ve enerji kaynaklarından daha fazla pay almak istiyor. Ayrıca, bu stratejik değişim Türkiye’nin bölgesel liderlik iddiasını güçlendirecek bir hamle olarak da değerlendiriliyor.

  1. Sisi'nin Stratejik Hamlesi: Bölgesel Güç Dengesini Korumak

Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el-Sisi de kendi stratejisini yeniden şekillendiriyor. Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkeleriyle güçlü bağlar kurarken, Türkiye ile yaşadığı gerginlikler nedeniyle bölgesel bir yalnızlığa sürüklenme riskiyle karşı karşıya kaldı. Ayrıca, Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile yakın ilişkiler kuran Mısır, Türkiye ile bir çatışmadan kaçınmak ve daha dengeli bir bölgesel politika izlemek istiyor.

Mısır’ın bu adımı, özellikle ekonomik ve enerji iş birliklerini geliştirmek için kritik bir adım olarak görülüyor. Sisi, Türkiye ile ilişkilerini onararak hem ekonomik yatırımları çekmeyi hem de bölgesel dengelerde kendisini güçlendirmeyi hedefliyor.

Bölgesel ve Küresel Yansımalar

Türkiye-Mısır ilişkilerindeki bu değişim, sadece iki ülke açısından değil, bölge ve dünya siyasetinde de önemli etkiler yaratacak potansiyele sahip:

  1. Doğu Akdeniz ve Enerji Politikaları

Türkiye ve Mısır arasındaki yeni iş birliği, Doğu Akdeniz’deki enerji denklemini doğrudan etkiliyor. Doğu Akdeniz’de keşfedilen doğal gaz kaynakları, bölge ülkeleri arasında bir rekabet alanı haline gelmiş durumda. Türkiye ve Mısır arasında olası bir anlaşma, hem deniz yetki alanları hem de enerji paylaşımı konularında yeni bir dönemi başlatabilir. Bu durum, Yunanistan ve Güney Kıbrıs gibi ülkelerle yaşanan gerilimleri de yumuşatma potansiyeline sahip.

  1. Libya Krizi ve Bölgesel Güç Dengeleri

Libya, hem Türkiye hem de Mısır için kritik bir dış politika alanı. Türkiye, Libya’daki Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni desteklerken; Mısır, karşıt güçleri destekledi. Ancak iki ülkenin diplomatik yakınlaşması, Libya’daki çatışmaların çözümüne katkı sağlayabilir. Bu da, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirebilir.

  1. ABD ve AB'nin Bakışı

Türkiye ve Mısır arasındaki bu yakınlaşma, dünya güçleri tarafından da yakından takip ediliyor. ABD ve Avrupa Birliği, özellikle Doğu Akdeniz’de istikrarın sağlanmasına büyük önem veriyor. Türkiye ve Mısır arasındaki bu diplomatik hamle, bölgesel istikrarın sağlanması ve enerji güvenliği açısından pozitif bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Sonuç: Stratejik Uyumu Güçlendiren Bir Dönem

Türkiye ve Mısır’ın yeniden yakınlaşması, sadece iki ülke arasındaki ilişkileri iyileştirmekle kalmayacak; aynı zamanda bölgesel ve küresel stratejik dengeleri de etkileyen bir gelişme olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Başkanı Sisi’nin bu stratejik hamleleri, her iki ülkenin de çıkarlarına hizmet edecek şekilde şekillenirken, Doğu Akdeniz’deki enerji politikaları, Libya krizi ve genel anlamda Ortadoğu’daki güç dengelerini yeniden tanımlayabilir.

Türkiye ve Mısır’ın bu dönemde attığı adımlar, bölgedeki istikrara katkı sağlayacak mı yoksa yeni bir rekabet mi doğuracak? Zamanla bu sorunun cevabı netleşecek, ancak şimdiden bu değişim, dünya siyaseti açısından dikkatle izlenmesi gereken bir gelişme olarak öne çıkıyor.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

İnstagramfondinan2016