RAMAZAN BAYRAMI’NI SAĞLIKLI GEÇİRMENİZ İÇİN 8 ÖNERİ
Ramazan’da kilo aldığını ya da bir öğünde çok yediğini düşünerek kişinin kendisini aç bırakması doğru değil.
Bugüne kadar genellikle kalabalık ortamlarda, zengin sofralar ve geleneksel ikramlar eşliğinde geçirilen Ramazan Bayramı, koronavirüs sebebiyle bu yıl yerini sosyal mesafenin korunduğu, ziyaretlerin yapılamadığı ve aile özelinde yaşanacak bir sürece bırakıyor. Evde geçirdiğimiz bu dönemde yemek yeme eğiliminin arttığı ve Ramazan’da düşen öğün sayısı ile birlikte metabolizma hızının da yavaşladığı gözlemleniyor. Ramazan Bayramı’nın kilo vermek ve sağlıklı kalmak için bir fırsat olabileceğini belirten Memorial Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ceyda Nur Çakın, bayram beslenmesi için önemli önerilerde bulundu.
1-Güne abartılı olmayan, hafif ama şık bir kahvaltı ile başlayın
Bayram sabahı itibariyle beslenme düzenini oturtmak ve sağlıklı gıdaları tercih etmek, bağışıklık sisteminin korunması ve kilo alımının önüne geçilmesi için çok önemlidir. Kahvaltı sofrası, hafif yiyeceklerden oluşmalı; hamur işleri, şarküteri ürünleri ve şeker içeriği yüksek gıdalardan uzak durulmalıdır. Tam buğday, çavdar ekmeği ve yulaf gibi lifli tahıllar, yumurta-peynir gibi protein kaynakları ve bol taze sebze içeren doyurucu bir kahvaltıyla güne sağlıklı bir başlangıç yapılabilir. Kahvaltının erken saatlerde yapılması da metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olmaktadır.
2- İştahınızı ara öğünlerle dengeleyin
Özellikle Ramazan ayında oruç tutan kişiler bayramda iştah kontrolünde zorlanarak, daha fazla yeme eğiliminde olabilmektedir. Uzun süren açlık döneminin ardından serbest kalan bünye, rahatsızlığa neden olacak şekilde yemeğe yüklenebilmektedir. Bu nedenle taze meyve, çiğ badem, ceviz, fındık gibi yağlı tohumlar veya hayvansal-bitkisel sütler ile ara öğünler yapılarak, artan iştah engellenebilir.
3- Geleneksel tatlılar yerine düşük kalorili, hafif tatlar tercih edin
Tatlı seçimi sütlü tatlılardan yana kullanılmalı ve yemeklerden hemen sonra değil, ara öğünlerde tercih edilmelidir. Tatlının her gün tüketilmemesine ve sıklığının azaltılmasına dikkat edilmelidir. Çikolata tüketiminde ise bitter çikolata yemek ve günde iki küçük kare (10 gram) ile sınırlandırmak sağlıklı bir seçim olacaktır.
4-Gıdaları sağlıklı yöntemlerle pişirin
Yemeklerin hangi gıdalarla hazırlandığı kadar nasıl pişirildikleri de de sağlık için çok önemlidir. Bayramda geleneksel yemeklerden vazgeçmek istemeyenler, pişirme yöntemleri ve yağ miktarları ile ilgili düzenlemeler yaparak son derece lezzetli tabaklar hazırlayabilir.Kızartma yerine ızgara, fırın veya buharda pişirme gibi yöntemlerin tercih edilmesi hem kilo kontrolü hem de vücut sağlığının korunması için faydalıdır.
5- Sofralarınızı rengarenk salatalarla süsleyin
Her öğünde yemeklerin yanına mutlaka bir kase salata eklenmelidir. Bu beslenme şekli daha uzun süre tok kalmanızı ve lif, vitamin, mineral alımının artmasını sağlamaktadır.
6- Kendinizi aç bırakmayın
Ramazan’da kilo aldığını ya da bir öğünde çok yediğini düşünerek kişinin kendisini aç bırakması doğru bir uygulama değildir. Bayram itibariyle sağlıklı bir beslenme planlaması yapılması için her öğünün içeriğine çok dikkat edilmelidir. Örneğin öğle yemeğinde fazla kaçırdıysanız akşam bir kase yoğurt, mevsimine uygun bir sebze yemeği ve salata ile sofradan ağırlık hissi olmadan kalkabilirsiniz.
7- İçtiğiniz her bir çay ya da kahve için bir bardak su tüketin
Gün içinde su içmeme alışkanlığının Ramazan ayının bitmesi ile hemen bırakılması önemlidir. Hava sıcaklıkları da göz önünde bulundurularak su tüketiminin artırılması gerekmektedir. Günde 8-10 bardak su içilmeli, diğer içeceklerin suyun yerini tutmayacağı bilinmelidir. Bununla birlikte gün içinde tüketilen çay ve kahve, vücuttaki sıvı kaybını tetiklemektedir. Bu sebeple her bir bardak çay/kahve için ekstra bir bardak su tüketilmesi unutulmamalıdır.
8-Probiyotiklerle bağışıklığınızı güçlendirin
Vücut için yararlı bakterilerin yani probiyotiklerin bağışıklığı güçlendirme, sindirim sistemini düzenleme ve iştah kontrolü gibi önemli rolleri bulunmaktadır. Probiyotik maya ile hazırlanmış yoğurt veya kefirin beslenme planına eklenmesi sağlanmalıdır. Piyasada satılan probiyotik takviyeleri için ise mutlaka doktora veya beslenme uzmanına danışılması gerekmektedir.
Pek çok alışkanlık gibi beslenme alışkanlığının değiştirilmesi de zaman alabilmektedir. Yalnızca iyi bir görünüm için değil, sağlıklı kalmak için de en önemli etken olan dengeli beslenme düzenine adım adım ilerlemeye çalışmak önemlidir.