Plastik Cerrah Ne Yapar?
Türkiye’de kadın plastik cerrah olmak
Resmi unvanım Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı. Şimdi sizlere biraz plastik cerrahi uzmanı neler yapar ondan bahsedeceğim.
Halk arasında kısaca estetik cerrah, plastik cerrah olarak geçen ünvanı kazanmak için, öncelikle liseden sonra 6 yıl tıp fakültesi eğitimi almak gerekiyor. Akabinde uzmanlık sınavına girerek, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi bölümünü kazanmak gerekiyor. Uzmanlık eğitimi de 6 yıl sürüyor. Yani liseden sonra 12 yıllık bir eğitim neticesi estetik cerrah ve plastik cerrah olunabiliyor.
Günümüzde bilgiye ulaşmak ve bilgilenmek ne kadar kolaysa yanlış bilgilenmek de o kadar kolay. Mesela isminin başına estetik uzmanı kelimesini koyup her türlü estetik cerrahi girişimi yaptığını iddia eden, üstelik bırakın doktor olmayı sağlık personeli dahi olmayan bir çok insan var. Bu kişiler bu bilgi havuzunda kendilerine yer bulup reklamlarını rahatça yapmaktadırlar. Bu duruma nasıl engel olunabilir bilemiyorum. Ben kendimce doğru bilgilendirme yaparak bu konuda üstüme düşeni yapmak isterim. Benim uzmanlık dalımın işi özetle gözle görünen dış organların tümüne ait hastalıklar ve estetik problemlerle ilgilenmektir. Halk ağzı ile saçtan tırnağa insan kaportası ile ilgilendiğimizi söylersem yanlış olmaz.
Şimdi örneklerle baştan ayağa kısaca özetleyeyim;
Baş, boyun bölgesi deri, kıkırdak ve kemik yapısına ait hastalıklar:
- Tümörler
- Doğumsal ya da sonradan oluşan deformiteler (Dudak, damak yarıkları, burun kaybı, yüz kırıkları…)
- Bu bölgeye ait estetik sıkıntılar: Burun estetiği, kulak estetiği, yüz estetiği, saç ekimi, botoks, dudak dolgusu vs
Gövde bölgesi deri, yağ dokusuna ait hastalıklar:
- Tümörler,
- Doğumsal ya da sonradan oluşan deformiteler (Meme olmaması, yanıklar gibi …)
- Bu bölgeye ait estetik sıkıntılar (Meme küçüklüğü, büyüklüğü, sarkması, karın sarkması, yağlanma, erkeklerde meme büyümesi gibi….)
Kol ve bacaklara ait hastalıklar:
- Deri, yumuşak doku tümörleri
- Sinir, kas, kiriş yaralanmaları ve doğumsal problemleri
- Yanıklar
- Estetik problemler (Bacak estetiği, kolda yağlanma, sarkma gibi …)
Türkiye’de kadın plastik cerrah olmak
Gelişmiş toplumlarda kadın, sosyal yaşamın içinde kendine yüzyıllardır yer bulmuştur. Hatta bugün medeni diye nitelendirdiğimiz ülkelerin geçmişine bakarsak kadın yöneticilerin işbaşına gelebildiğini görmekteyiz. Kraliçe olarak ülkelerini yönetecek güce sahip olmuşlardır. İngiltere başta olmaz üzere, Rusya, Fransa gibi ülkeler buna en güzel örnektir. Günümüzde de kadına değer vererek önemli pozisyonlara gelmesinin önünü açan birçok ülke vardır. Bunlara en iyi örnek halen Almanya Şansölyesi Angela Merkel’dir. Ülkemizde ise durum bunu tam tersi. Tarihimizde hiç kadın padişah yoktur. Cumhuriyet tarihinde ise tek örnek başbakanlık yapmış olan Tansu Çiller’dir. Oysa daha eski tarihimizde kadın yönetimin içindeydi. Özellikle Orta Asya’da yaşarken ve Anadolu’ya ilk geldiğimiz yıllarda yönetim işlerinde kadınları görüyoruz. Hatta “hanım” sözcüğü “han” ım anlamında kadınlara verilen değeri göstermek için kullanılıyordu. TRT1’de yayınlanan “Diriliş” isimli diziyi izlerseniz orada kadınların da tahtta oturduğunu görürsünüz. Ülkemizde bugün hala maalesef kız çocuklarının eğitimi önemsenmemekte hatta karşı çıkılmaktadır. Bu durum kadınların ülke ekonomisine katkılarını engellemektedir. Dolayışı ile toplumsal zeka yarım kalmaktadır. Kadın zekasını yok sayan, kadın eğitimini eksik bırakan bir toplum geri kalmaya mahkumdur. İşte bu zorluklar altında mesleğinde ilerlemiş, erkek egemen iş hayatında kendine yer edinebilmiş kadınlardan bir grubu kadın plastik cerrahlardır. Ben de bahsettiğim bu grubun gururlu bir üyesiyim. En zor sınavlardan başarı ile geçerek Çapa Tıp Fakültesi gibi ülkemizin en iyi Tıp Fakültelerinden birinden dönem ikincisi olarak mezun oldum. Tıbbiyenin en zor kazanılan uzmanlık dallarından biri olan estetik, plastik ve rekonstrüktif cerrahi bölümünü kazandım. Erkek egemen cerrahi branşlarından biri olan estetik cerrahi branşını başarıyla tamamladım. Bir kadının da iyi bir cerrah olabileceğini kanıtladım. Tam sayıyı bilemiyorum ama sanırım Türkiye’de 100’ün üzerinde kadın estetik cerrah var. Yeni bir kadın estetik cerrahın varlığını duyduğum zaman çok mutlu oluyor, gurur duyuyorum.
Malum bizim çoğu hastamız kadın. Doğal olarak kadın psikolojisinden en iyi başka bir kadın anlar. Ameliyat öncesi ve sonrası korkularını, ameliyatı yaptırma nedenlerini, duygusal yapısını, bir kadın estetik cerrahın anlaması daha kolaydır. Örneğin eşinin artık kendisini beğenmediğini düşünen bir kadını, burnundaki bir eğrilik yüzünden sosyal ilişkilerde özgüven sıkıntısı yaşayan bir kadını, kapalı olmasına rağmen kendini güzel hissetmek isteyen, aynada kendine güzel görünmek isteyen bir kadını bayan plastik cerrah olduğum için anlayabiliyorum. Birçok insan zannediyor ki kadınlar erkeklere güzel görünmek için estetik yaptırıyorlar. Aslında kadın önce kendisi için, kendini güzel hissetmek için estetik yaptırır. Ben bunun bilincindeyim. Zaten başkasının isteği veya zorlamasıyla yaptırılan estetik girişimler kadını mutlu etmiyor. Ben de bu durumlarda ameliyat olmasını önermiyorum.
Erkek hastalarım ise bana kadınsı bir bakış açısı ile kendilerine ne yapılabileceğini öğrenmek için geliyorlar. Ben hastalarımın önce kendilerini doğru algılamalarını sağlamaya çalışıyorum. Sonra ona ne gibi işlemler yapılabileceğini, sonucun nasıl olacağını anlatmaya çalışıyorum. Bazen bambaşka birisi olmak için gelen oluyor. Ben Allah’ın işini yapamam ki. Baştan yaratmak onun işi. Ben bazı kusurları düzeltebilirim. Daha güzel görünmenizi sağlayabilirim. Hele ki bir ünlünün fotoğrafı ile gelen ve böyle burun istiyorum, böyle meme istiyorum diyen hastalarla hiç yola çıkmıyorum. Çünkü herkes Allah tarafından özel bir biçimde yaratılmıştır. Sadece o kişi için özel dokunuşlar yapılabilir.
Çok bilinen bir argüman: ”Tıpta ayıp ve günah yoktur” der. Bunu herkes duymuştur. Konu tam anlamıyla sağlık olunca bu söz tamamen doğrudur, kimsenin de bunu önemseyeceğini sanmıyorum. Ama konu bizim meslekteki gibi aslında tamda sağlıkla ilgili olmayan, daha çok keyfiyet içeren girişimlerde, bazı hanımlarda bayan estetik cerrah tercih etme durumunu görüyoruz. Biz muhafazakar bir ülkeyiz. Bunu kimse inkar edemez. Acil durumlarda söz konusu bile olamaz ama estetik ameliyat gibi kozmetik amaçlı yapılan bir operasyon için hastanın hekim seçme, özellikle kadın plastik cerrah isteme hakkı vardır. Özellikle meme ve genital bölge estetiğinde kadın plastik cerrah tercih eden hanımların sayısı epey fazla. Hatta tüm ameliyat ekibinin kadın olmasını istiyorlar. Dediğim gibi bu özel bir ameliyat yüzden hastalarımın bu istekleri çok normal. Ben hastamın kendini rahat hissedeceğini bildiğim için tamamen kadınlardan oluşan ekip sağlayabilen hastanelerde ameliyat yapıyorum. Konu sadece ameliyat da değil aslında. Ameliyat öncesi ve sonrasında defalarca muayene ve kontrol etmek gerekiyor. Benim hastalarım benim yanımda rahat ediyorlar.
Sonuç olarak erkek egemen Türk toplumunda, erkek egemen cerrahi branşlarda, kadınların sayısı artıyor. Umarım toplumumuzun tüm kesimlerinde kadınlar hak ettikleri yeri alma fırsatı bulabilirler, yaratabilirler.
Sosyal medyanın ve yapılan paylaşımların gittikçe yaygınlaştığı günlerdeyiz. Ülkemiz de bu duruma hemen ayak uydurdu. En doğudan en batıya ülkemizin her köşesinden insanlar yaş cinsiyet ayırt etmeksizin bu ağa dahil olabiliyor. Kendini ifade edebiliyor. Bilgi edinebiliyor ve iletişim kurarak isteklerine ulaşabiliyorlar. Hatta firmalar ve ticari işletmeler için direk tüketiciye ulaşma yolu oldu. Ben de bayan plastik cerrah olarak sosyal medyada yerimi aldım. Bu anlamda birçok insan ile tanışıyorum. Onların estetik problemlerini dinliyorum. Bana ulaşabilenlere çare olmaya çalışıyorum. Bu anlamda bayan plastik cerrah olmanın çok avantajlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü anlayabilme ve dinleyebilme kabiliyeti ve işin duygusal yönünü kavrayabilmenin kadınlarda daha güçlü olduğunu düşünüyorum. Bir de işim güzellik. Bu konuda da herhalde kadın algısının daha kuvvetli olduğunu iddia edersem pek karşı görüş alacağımı düşünmüyorum.
Birçok seçeneğin içinden en hoş olanı görüp seçebilme, elde olanları birleştirerek yeni güzellikler oluşturma kabiliyeti hayatım boyunca benimleydi. Bu özelliğimi insanlar üzerinde kullanmayı tercih ettim. Böylece onlara yardım edebildim. Hayatlarına daha pozitif hisler ile devam etmelerini sağlayabilmek ayrıcalığına kavuşabildim. Bir bayan plastik cerrah olarak işim hiç kolay değil. Bu bir heykel ya da resim yapmak değil. Karşındaki insan, bunun bilincini asla yitirmiyorum. İşime olan hakimiyetim yaşım ve tecrübem arttıkça daha da artıyor. Bu da bana daha çok azim veriyor.
Kişilere estetik yaklaşımım
Bir yüzü tüm ayrıntıları ile tam olarak görebilmek. Bu çok önemli bir yeti, belki de estetik cerrahide başarının sırrı burada saklı. Bana burun estetiği olmak için başvuran hastama sadece burun olarak bakmıyorum. Yüz hatlarını değerlendirip ne yapılırsa daha sağlıklı, yaşına uygun, çekici görünüm elde edilebilir bunu hesaplıyorum. Bunun tespitinden sonra cerrahi girişim ve – veya cerrahi dışı medikal uygulamaları doğru zamanla ve kombinasyonlar ile uygulayarak hastalarımı mutlu etmeye çalışıyorum.
Yapılacak girişimin kararında kişinin anatomik özellikleri ve tıbbi geçmişi yanında:
- Hastanın cinsiyeti ve cinsel kimliği
- Hastanın yaşı
- Hastanın işi
- Hastanın eşi
Gördüğünüz gibi “sana bunu yapacağım olacak” la iş bitmiyor. Yukarıdaki ayrıntıların da bilinmesi çok önemli. Bunlarda yapacağımız işlemin içeriğini etkileyebilir. Bunlar hakkında konuşup ortak karara varılmalı. İşte bu süreçler karşılıklı güven çerçevesi içinde yapılan görüşme ile sağlanır. Bu iş sabır ve anlayış gerektirir. Bu yüzden bazı hastalarım bana sadece bayan plastik cerrah olduğum için geliyorlar.
İşlem tamamlandı ama sonrasında bazı önerilerde bulunmaktan kendimi alamıyorum. Bu kadınca bir duygu sanırım. Olanı daha da güzelleştirmek, ona yakışacak rengi, makyajı ve saçı tavsiye etmek. Bu tavsiyelerde uyumu arttırmak, bazen de ufak bir şaşkınlık yaratmak, böylece mutluluğu gözlere akıtmak, gerçekten çok hoş bir duygu.
Giyim tarzı ve vücut estetiği birbirine kesinlikle paralel konular. Giyim tarzımız duruşumuzu yolda yürüyüşümüzü erkek kadın fark etmez bence etkiler. Kişinin boyu, bacak ya da kol boyu değiştirilemez. Ama onun dışında göğüsler, karın, kalça, popo gibi kıyafet ile sergilenen vücut bölümlerinde kişiye uygun değişiklikler yapabiliriz.
Kişinin yaşı, işi hatta eşinin tercihi de önemli konular. Tercih ve kombinasyonları yaparken bunlar mutlaka dikkate alınmalı. Öncelikle kişinin kumaşının bize neler verebileceğini gözlemlerim. Buna uygun olan seçenekleri hastam ile birlikte seçerim. Çok garip gelecek ama kendini yanlış algılayan ya da kendi ifade etmekte yetersiz kalan çok kişi var. İşte bu noktada yine ikili ilişkilere ve sahip olunan zevkler konusuna döndük. Bunların uyuştuğu hastam ile yola çıkmak hem onun hem benim için daha sağlıklıdır.
Yüze nazaran vücuttaki operasyonların iyileşmesi biraz daha zaman alır. Bu aşamada sabır önemli. Lenf drenajı gibi, yüzme, pilates gibi yardımcı olabilecek keyifli işlemlerden yardım almak sürecin daha rahat geçmesini sağlayacaktır. En zevkli kısmı ise bir kaç aylık sabırdan sonraki süreci doya doya yaşamak. Memeleri küçülen hanımlar için gömlek alma keyfi, kalçası küçülen bayanların pantolon alışverişi gibi. Seçenekler artar. Giyinmek, takıştırmak biz kadınların en büyük zevklerinden. Plastik cerrah da olsam sonuçta ben de bir kadınım. Bayan plastik cerrah diye nitelenince bu tür kadınsı işlerin dışında kalamıyorsunuz. Ne yapalım hayatta biraz da mutlu olmak gerek. Bele oturan siyah bir elbise içinde kendini yürürken dans eder gibi hissetmek neden yasak olsun ki.
Toplumumuzda kadın olmak zor. Çalışma şartları ağır. Hele bir kadın olarak çalışmak daha da zor. Ben bayan plastik cerrah olmanın zorluklarını yaşıyorum. Ev ve aile konularında anlayışlı bir eşim olmasının avantajlarını yaşıyorum. Ama bütün bu zorlukların tesellisi ameliyat sonrası hastamın yüzünde gördüğüm mutluluk ifadesi.