İzmir Jinekolog - Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM UZMANI (JİNEKOLOG DOKTOR)
İZMİR JİNEKOLOG
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM UZMANI (JİNEKOLOG DOKTOR)
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları gebelik, doğum, infertilite (kısırlık), menopoz, ultrasonografi ve kadın hastalıkları ile ilgili ameliyatlar konusunda ihtisas yapmış uzmanlaşmış doktorlardır. Sıklıkla halk arasında”kadın doğum uzmanı” veya “kadın doğumcu” şeklinde söylense de doğrusu ‘kadın hastalıkları ve doğum uzmanı’dır. Jinekolog veya jinekolog doktor aynı anlama gelir. Eski yıllarda nisaiye uzmanı şeklinde adlandırılırdı..
Operatör doktor ifadesi ise cerrahi branşlardaki yani ameliyat yapılan branşlardaki doktorları tanımlamak için kullanılır. Kadın hastalıkları ve doğum branşı da ameliyatları olan bir branş olduğu için operatör veya operatör doktor (kısaca Op. Dr.) tanımı ismin başına eklenir. Bazen hastalarımızdan operatör müsünüz şeklinde sorular gelebilmektedir. Bütün kadın doğum uzmanları operatör doktordur. Ameliyat yapılan bütün branşlardaki doktorlar operatör doktordur (Bütün kulak burun boğaz uzmanları, bütün göz hastalıkları uzmanları gibi…) Ameliyat yapılmayan branşlardaki (dahiliye, dermatoloji, nöroloji, kardiyoloji gibi..) doktorlar için operatör doktor tanımı kullanılmaz, uzman doktor tanımı kullanılır.
Kadın hatsalıkları ve doğum uzmanı olmak için ülkeler arasında ufak tefek farklar olmakla beraber genel olarak lise eğitiminden sonra tıp fakültesi (6-7 yıl) daha sonrasında da uzmanlık eğitimi yani ihtisas (5 yıl) gerekir. Daha önce ülkemizde 4 yıl olan kadın hastalıkları ve doğum uzmanlık eğitimi geçtiğimiz yıllarda 5 yıla uzatımıştır. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlık eğitimi sırasında gebelik, normal doğum, sezaryen, infertilite (kısırlık), tüp bebek, doğum kontrol yöntemleri, jinekoloji (kadın hastalıkları), onkoloji (kadın hastalıkları ile ilgili kanserler), ultrasonografi, menopoz, küretaj, ameliyatlar, laparoskopi, histeroskopi ve başka farklı konularda geniş bir eğitim alınır. Ülkemizde kadın hastalıkları ve doğum eğitimi sırasında meme hastalıkları ve ameliyatları öğretilmez, ülkemizde meme hastalıkları ve ameliyatları ile genel cerrahi uzmanları ilgilenir. Bazı ülkelerde kadın hastalıkları ve doğum uzmanları da meme hastalıkları ile ilgilenir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlık eğitimi konusunda eğitim verilen konular belli bir seviyede verilir bunun dışında bazı konularda özel eğitim alan ve uzmanlaşmış doktorlar vardır. Örneğin kadın hastalıkları ve doğum ihtisası sırasında alınan eğitim tüp bebek veya onkoloji (kanser ameliyatları) konusunda doktorun uzman olmasını sağlamaz. Bu konularda uzmanlık eğitiminden sonra ayrıca eğitim almak gerekmektedir. Her kadın hastalıkaları ve doğum uzmanı bütün konularla ilgilenmeyebilir, bazıları kısırlık ve tüp bebek konusunda ekstra eğitimler alarak bu konuda çalışırlar, bazıları sadece kanser ameliyatları konusunda çalışırlar, bazıları sadece estetik ameliyatlar, veya vajinismus ile ilgilenirler. Bu nedenle bazı hastalıklarda konu ile özel olarak ilgilenen doktorların müdahalesi gerekebilmektedir.
Genel olarak kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının ilgilendikleri hastalıklar:
- – Gebeliğe hazırlık ve gebelik takibi
- – Normal doğum ve sezaryen
- – Rahim hastalıkları (myom vb.)
- – Yumurtalık hastalıkları (Over kisti vb.)
- – Rahim ağzı hastalıkları (Smear testi, yara yakma, dondurma vb.)
- – Küretaj
- – Adet düzensizlikleri
- – Vajinit (akıntı vb.)
- – Gebelik ve diğer hastalıklarla ilgili ultrasonografi
- – Doğum kontrol yöntemleri (Spiral takılması vb.)
- – Kısırlık tedavisi (Aşılama, tüp bebek vb.)
- – Dış gebelik
- – Organ sarkmaları, idrar kaçırma
- – Genital organların estetik ameliyatları
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları diğer doktorlar gibi devlet hastanelerinde, üniversite hastanelerinde, özel hastanelerde veya muayenehanelerinde hizmet verirler.
“Obstetrik ve jinekoloji” kadın hastalıkları ve doğum anlamına gelir. Obstetrik doğumla ilgili alanı tanımlar, jinekoloji ise gebelik ve doğum dışında kalan kadın hastalıklarını tanımlar.
JİNEKOLOJİ (KADIN HASTALIKLARI)
Jinekoloji nedir? Jinekoloji kelime anlamı olarak jineko-loji yani “kadın-bilimi” anlamına gelir. Yunanca gynaika (gyne) kadın anlamına gelir. Loji bilim anlamındadır. Jinekoloji kadın üreme organları ile ilgilenen bilim dalıdır. (İngilizce: gynaecology veya gynecology). Jinekoloji Türkçe karşılık olarak “kadın hastalıkları” şeklinde kullanılır. Eskiden nisaiye olarak da adlandırılırdı. Günümüzde nisaiye terimi halen bazı kliniklerde kullanılmaktadır. Jinekolojinin karşıtı androloji yani erkek üreme organları ile ilgilenen bilim dalıdır.
Jinekoloji konusunda uzman doktorlara jinekolog denir (kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, nisaiye uzmanı). Jinekologlar sadece jinekoloji yani kadın hastalıkları ile ilgilenemezler aynı zamanda doğum bilimi (obstetrik) ile de ilgilenirler. Bu iki bilime birden kadın hastalıkları ve doğum (obstetrik ve jinekoloji) denir. Jinekoloji kadın üreme organları patolojilerini içerir. Örneğin yumurtalık (over) kisti, myom, rahim ağzı (serviks) hastalıkları, polip, endometrit, servisit, polikistik over, infertilite (kısırlık), vajinit, pelvik inflamatuar hastalık gibi hastalıklar ve bunlarla ilgili ameliyatlar… Erken gebelik aylarındaki patolojiler, dış gebelik, düşük, mol gebelik gibi durumlar da jinekolojinin kapsamına girer. Son gebelik ayları (6. ay – 24 haftadan sonrası) yani doğum ile ilgili konular obstetrik biliminin kapsamına girer. Doğum kontrol yöntemleri, menopoz, idrar kaçırma problemleri, rahim sarkması, adet sancısı (dismenore), adet düzensizlikleri, kadın üreme organları kanserleri jinekolojiyi ilgilendiren diğer konulardır.
Jinekoloji (kadın hastalıkları) ile ameliyatlar ve cerrahi müdahaleler: Myomektomi (myom alınması ameliyatı), kistektomi (yumurtalık kisti ameliyatı), küretaj, histerektomi (rahim alınması ameliyatı), ooforektomi (yumurtalık alınması ameliyatı), tüp bağlama (tüp ligasyonu), histeroskopi, laporoskopi, sistosel-rektosel ameliyatları, servikal serklaj, konizasyon, leep, servikal ve endometrial biyopsi, vulva biyopsisi, koterizasypn, kriyoterapi,… Ameliyatlar konusunda detaylı bilgilere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Jinekolojik hastalıkların tanısında jinekolojik muayeneden sonra en sık kullanılan tanı yöntemi ultraonografidir. Ultrasonografi karından (abdominal) veya vajina içerisinden (transvajinal) yapılabilmektedir.
GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) JİNEKOLOJİK MUAYENE VE VAJİNAL ULTRASON YAPILMASI ZARARLI MI?
Hamile iken elle veya spekulum ile vajinal muayene (alttan muayene) yapılması riskli m? Herhangi bir zararı var mıdır? Transvajinal (vajina içerisinden) yapılan ultrasonun bebeğe bir zararı olur mu? Düşüğe neden olur mu? gibi sorular hastalarımızdan sık sık duyduğumuz sorulardır.
Gebeliğin ilk dönemlerinde veya ilerleyen aylarda vajinal yoldan elle veya spekulum denilen alet ile muayene bazı durumlarda gerekebilmektedir. Vajinal yoldan yapılan (transvajinal) ultrasonografi bazı durumlarda karın üzerinden yapılan ultrasona göre çok daha net bilgi vermektedir, bu nedenle bazı durumlarda gerekebilmektedir. Gebeliğin ilk aylarında bebeğin kalp atışını daha net izleyebilemek için veya myom gibi patolojileri daha net görüntüleyebilmek için transvajinal ultrasonografi gerekebilir. Ayrıca kanama varlığında bunun sebebinin anlaşılması için ve rahim ağzının değerlendirilmesi için alttan spekulum ile muayene gerekebilir. İleri gebelik aylarında rahim ağzı açıklığını değerlendirmek için elle muayene yapılır.
Sonuç olarak hamilelik sırasında vajinal yoldan elle muayene yapılması, spekulum denilen muayene aletinin takılması veya vajinal ultrason yapılması hiçbir risk oluşturmaz. Bebeğe hiçbir zarar vermez. Düşük, kanama veya başka bir risk oluşturması imkansızdır. Gebelik rahmin içerisindedir, bu muayeneler ise tamamen rahmin dışarısında rahim ağzına kadar olan bölgeleri ilgilendiren muayenelerdir. Gerektiği halde gebe iken bu tür muayeneleri olmaktan çekinmenize gerek yoktur. Hatta bazı durumlarda bu tür muayenelerin hasta isteği nedeniyle yapılmaması bazı hastalıkların atlanmasına ve sakıncalı durumlara neden olabilir.
Toplumumuzda genel olarak kadınlarımız kendileri ile ilgili pek çok sorunlarını anne-babaları ve hatta eşleri ile bile paylaşmaktan çekinmektedirler. Bu nedenle “güven” doğru jinekoloğa ulaşabilmedeki en önemli unsurdur.
Gerçekten de güven, alınan pozitif etkileşim, rahat bir şekilde arayabilme ve aranıldığında (telefon, mail, mesaj yolları ile) kolay ulaşabilme jinekolog – hasta ilişkisinin temelini oluşturmaktadır.
En iyi jinekoloğu seçmek. Toplumda genellikle eş dost tavsiyesi sayesinde tanınan bir jinekolog seçilir. Bu şekilde bir seçim ilk bakışta doğruymuş gibi görünse de aslında her jinekoloğun mesleki açılardan kendisini daha çok geliştirdiği ve uzmanlığı olduğu alanlar vardır.
Bu nedenle yeterli düzeyde araştırmak ve özellikle de interneti kullanarak doğru jinekolog doktorun seçilmesi önemlidir.
Belki de ömür boyu ilişkinizin süregenlik kazanacağı doğru jinekoloğu bulmanız hem jinekolojik sağlığınız ve hem de gebelik izlemleriniz için çok büyük önem arz etmektedir.
Bir jinekolog her şeyden önce hastasının problemlerini iyi anlamalı ve mesleki eğitiminin kendisine katmış olduğu ışık doğrultusunda tüm şartlarda hastasına bir çözüm yolu sunabilmelidir. Bu nedenle sürekli büyüyen tıp biliminde kendisini geliştirmesi ve yenilemesi şarttır.
Ayrıca ilgi duymadığı özel (spesifik) konularda hastasını doğru meslektaşlarına yönlendirmesi yani “refere etmesi” de son derece güzel bir davranış örneğidir; bu, doktorun hastasına duyduğu saygıyı gösterir.
İyi jinekolog olmak için önce iyi hekim olmak gereklidir.
Günümüzde jinekologların misyonu sadece kadının üreme sistemi ve cinsel sağlığını kontrol etmek ve olası problemleri gidermekle sınırlı değildir. Temel görevleri bu olsa da jinekologunuz, sizin diğer sistemlerinizi ilgilendiren olası problemlerinizi saptayan ve gerekli yönlendirmeleri yapan genel sağlığınızdan birinci derecede sorumlu sağlık profesyonelidir. Bu nedenle modern ve iyi bir jinekolog kendi uzmanlık alanı dışında kalan konularından uzak kalmamak ve genel tıp alanındaki gelişmeleri yakından takip etmek zorundadır. Bunun için tüm doktorlar için olduğu gibi jinekolog hekimler için de bilimsel çalışmalarda bulunmak, kongrelere katılmak, bilimsel yayın dergilerini takip etmek son derece önemlidir.
Jinekolog Op. Dr. Süleyman Eserdağ tarafından sunulan “en İyi jinekolog” döngüsü içinde, iyi jinekolog olmak için önce iyi bir insan, daha sonra da iyi bir hekim olmak gereklidir. Jinekolojik problemlerin çoğunda kadınlardaki psikolojik sıkıntılar yer almaktadır.
“Empati” kurarak hastaya yardımcı olmak, hastaya her zaman dürüst ve samimi olmak, hastaya önce zarar vermeden daha sonra faydalı olmak son derece önemli erdemlerdir. Hastayı yalnızca maddi kar kapısı olarak görmeden manevi duygular ile mesleği severek yapmak tıp ilmindeki en önemli değerlerden bir tanesidir.
Sağlığınız konusunda bu kadar büyük bir öneme sahip ve çoğu zaman annenizle, babanızla hatta eşinizle bile paylaşamadığınız sırlarınıza ortak olan jinekologunuzu seçerken özen göstermelisiniz.
Çağdaş ve bilinçli bir yirmi birinci yüzyıl kadının mutlaka düzenli olarak ziyaret ettiği bir jinekologu olmalıdır. Bu nedenle arkadaş tavsiyeleri kararınızdaki tek etken olmamalıdır.
Jinekoloğunuzu seçmenizdeki en önemli kriterler aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Güven – Tüm ilişkilerde “olmazsa olmaz” şartlardan birisidir.
Mesleki bilgi ve deneyim – Tıp ilminin uygulamasında bilgi yanında deneyim ve beceri çok önemlidir. Özellikle ameliyat yapan (cerrahi branş) hekimlerdeki cerrahi beceri tedavi başarısında çok önemli rol oynamaktadır. - Uygulama (ekol) farkı – Aynı ya da benzer hastalıklar için değişik doktorların değişik tedavi yaklaşımları olabilmektedir. Bu yaklaşımların hiç birisi de yanlış olmayabilir. Jinekologunuzu seçerken tercih ettiği ekolün sizin beklentileriniz ile örtüşmesine dikkat etmelisiniz.
- Yaklaşım ve ilgi – Jinekologunuz sorularınızı dinliyor mu? Bir an önce sizi muayenenizi bitirip bir sonraki hastasına mı geçmek istiyor? Otoriter mi? Size yeterince bilgi veriyor mu? Unutmayın; bir arkadaşınız veya yakınınız için “mükemmel” olarak gösterilen bir doktor sizin tüm beklentilerinizi karşılayamayabilir, hatta sizi hayal kırıklığına dahi uğratabilir. Bu durum genelde ikili ilişkilerdeki pozitif etkileşime de bağlıdır.
- İletişim – Jinekologunuzla konuşurken ne demek istediğini anlayabilmelisiniz. Doktorunuz tıbbi bir terimleri çok fazla kullanıyorsa ve bu durum sizi rahatsız ediyorsa ona bunu açıkça söylemelisiniz. Kariyeri ve bilgisi çok iyi hekim ile yeterince iletişim kuramayabilirsiniz, bu durum da sizi çok rahatsız edebilir. Bunun için doğru merkez ve doktor seçimi çok önemlidir.
- Ulaşılabilirlik – Doktorunuza ne zaman gereksinim duyabileceğiniz belli olmaz. Bu nedenle her gerek duyduğunuzda jinekologunuza telefon, cep telefonu, e-posta gibi yöntemler ile ulaşabilmeli ve cevap alabilmelisiniz. Bazı ufak tefek sorunlarınızı muayenehane ya da hastaneye gitmeden iletişim yöntemlerini kullanarak çözebilmelisiniz. Kadınların önemli bir kısmının çalıştığı günümüz şartlarında zaman çok değerlidir.
- Ekonomi – Tabi ki günümüz şartlarında ekonomik durumlar da çok önemlidir. Ancak bazen gidilen ekonomik merkez veya muayenehanelerde yeterince ilgi gösterilemeyebilir veya hasta yoğunluğundan ötürü doğru tanılar konulamayabilir. Bu yüzden bütçe hekim seçiminde tek başına etken olmamalıdır.
- Kadın Doğum merkezinin şartları – Muayene olduğunuz özel muayenehane veya hastanedeki personelin yakınlığı, güler yüzlülüğü, samimiyeti, ortamın hijyeni, düzenliliği, ekipmanın modernliği ve yeterliliği de son derece önemlidir.
Jinekolojik muayene önemlidir Jinekolojik kontroller.
Kadınlar için jinekolojik muayeneler büyük önem taşımaktadır. Jinekolojik muayene masasında birkaç dakika süren işlemler pek çok hasta için aslında gereksiz yere kaygı vericidir.
Jinekolojik muayene sırasında kendinizi gevşetmeniz, kasmamanız, burundan alıp ağızdan nefes vererek kendinizi rahatlatmanız hem daha rahat bir şekilde muayene olmanızı sağlar hem de jinekologunuzun işini kolaylaştırır.
Jinekolojik check up nedir?
Senede bir kez yaptırılabilecek bu check-up’lar özellikle her bayan için ihmal edilmemesi gereken bir unsurdur. Risk grubunda olan kadınlar genellikle ailede kanser hastalığı görülen kadınlardır. Jinekolojik check up’ın en önemli kısımları jinekolojik muayene, vajinal ultrason ve pap smear testidir.
Jinekolojik muayene nasıl yapılır?
Jinekolojik muayenede önce bir gözle (görsel) değerlendirme yapılır. Daha sonrasında da “spekulm” adı verilen özel alet ile vajina içi ve rahim ağzı değerlendirilir. Gerekli durumlarda vajinal kültür ve smear testi için servikal sürüntü örnekleri alınmaktadır. Tüm bu muayene yalnızca birkaç saniye sürer.
Meme kanseri özellikle üstünde durulması gereken bir hastalıktır, anne ve/veya kız kardeşlerde olması durumunda meme kanseri riskinde olan kadınlar mutlaka düzenli olarak kontrollerden geçmelidirler.
Aynı durum, yumurtalık ve rahim kanseri içinde geçerlidir. Akrabalarda oluşan kanser vakaları kişinin kendisi içinde riskli bir ortam oluşturmaktadır.
Jinekolojik check-up için istenilebilen diğer tetkikler:
- Kan sayımı
- Ultrasonografi
- Tümör markerler
- Kemik yoğunluğu
- Kandaki biokimyasal analizler
- Tam idrar tahlili
- Açlık kan şekeri
- Mamografi
- Hastaların yaşına ve şikayetlerine göre yukarıdaki tetkikler azaltılır ya da çoğaltılabilir.
Bu check up’lar sadece kanser ile ilgili değil ayrıca diğer kadın hastalıkları içinde önem arz eder. Kalp hastalıkları ve osteoporoz da risk faktörleri arasındadır. Bu nedenle kan biokimyası ve kemik yoğunluğu da önem taşımaktadır.
Ayrıca, diabet (şeker hastalığı) da diğer mevcut hastalıkları komplike hale getirdiği için kan şekeri bakılması önemlidir. Gebelik ve menepozda diabet oldukça ciddi etkileri olan bir hastalıktır.
Ayrıca, hipertansiyon, trombo emboli de dikkat edilmesi gereken risk faktörleridir.
Jinekolojik kontrol ve tedavi ortaya çıkartmak amacına hizmet eder.
Diğer taraftan bakire bayanlarda da hiçbir cinsel ilişki olmasa da karından yapılan ultrasonografi ve alttan jinekolojik muayeneler kızlık zarına zarar vermeden yapılabilir. Bekaret kontrolu için de “kızlık zarı muayeneleri” yapılabilmektedir.
Jinekolojik muayene ve “gereksiz kaygılar”; Pek çok kadının kaygı ve endişeleri arasında “jinekolojik muayene masasına yatmak” veya halk tabiri ile “çatıya çıkmak” bulunmaktadır. Maalesef pek çok kadın özellikle dişçi koltukları ve jinekolog muayene koltuklarından eşdeğer bir biçimde kaçınmaktadırlar.
Hastaların bir kısmı utanma, sıkılma duyguları bir kısmı da canının acıma endişelerini o masaya (çatıya) çıkmadan önce yaşamaktadırlar.
Yine, ilk defa jinekolojik muayeneden geçecek kişiler korku veya merak duyabilirler. Ancak daha önce muayene olmuş olan pek çok bilinçli bayan, jinekolojik muayeneden korkulacak veya çekinecek bir durum olmadığı ve bu kontrollerin kendileri için son derece önemli olduğunun farkındadırlar.
Düzenli jinekolojik muayene ve kontroller şart!
Kadın hastalıklarına yönelik sorunları arkadaş arası sohbetlerde ve aile ortamında konuşmak ve kulaktan dolma çözümler üretmek son derece kaçınılması gereken bir durumdur. Jinekolojik sıkıntılarla ilgili mutlaka uzman jinekolog görüşü alınmalı ve düzenli olarak jinekolojik muayene olunmalıdır. Çünkü unutmayınız ki, her zaman hastalık oluşmadan veya ilerlemeden gereken tedbirleri almak ilerledikten sonra ortaya çıkabilecek sorunlarla uğraşmaktan çok daha önemlidir.
Tüm bu nedenlerle her kadının güvenip, her türlü jinekolojik sorununda danışıp iletişim kuracağı ve düzenli jinekolojik kontrollerine, check up’larına gidebileceği bir jinekologunun olması şarttır.
Jinekolojik muayene sıklığı ne olmalı?
Hiçbir jinekolojik sorunu olmayan bayanların yılda en az bir kez genel bir jinekolojik kontrolden geçmesi, vajinal ultrasona girmesi ve smear testi yaptırması önerilmektedir.
Daha önceden jinekolojik bir problemi olan ve takip önerilen kişilerin ise jinekologlarının önerileri ile aylık, üç aylık veya altı aylık kontrolleri istenebilmektedir.
Jinekologun psikolojik desteği de önemlidir…
Kadın hastalıklarının pek çoğu psikolojik sorunlarla iç içedir. O yüzden her jinekologun hasası ile psikolojik iletişiminin de olması, hastasını ruhsal anlamda da rahatlatması çok değerlidir.
Jinekolojik muayene ne zaman başlamalıdır?
“İlk jinekolojik muayene 18 yaşında başlar” gibi bir söylem varsa da bazı durumlarda jinekolojik kontrolden geçilmesini gereken durumlar yaşa bağlı değildir. Aşağıdaki durumlarda bakire (virgin) olanlara da jinekolojik muayene ve kontroller yapılabilmektedir.
- – HPV ve diğer cinsel temas yoluyla geçen hastalıklara maruz kalınması
- – Adet kanaması sırasında şiddetli ağrı olması (dismenore)
- – Şiddetli, uzun süren anormal mens kanamaları
- – Dış genital organlarda ağrı, şişlik, kaşıntı, kitle ve yaralar bulunması
- – 14 yaşına gelinmesine rağmen adet kanamasının olmaması
- – 15-16 yaşına gelinmesine rağmen genital tüylenme ve meme gelişiminin olmaması
- – Adet düzensizlikleri, adet kanamasının olmaması veya aksaması
- – Vajinal akıntı, kaşıntı ve ağrı olması
- – Sürekli devam eden kasık ağrıları
- – İdrar yaparken yanma (disüri)
- – Vajinal akıntı, yanma, döküntü, kızarıklık, vajinadan koku gelmesi
- – İlk cinsel ilişkide aşırı kanama ve ağrı oluşması (Kızlık zarı muayenesi)
Kızlık zarı muayeneleri genelde “bekaret kontrolü” amacı ile kişiler tarafından bazı durumlarda talep edilebilmektedir.
Jinekolojik muayene için hangi günler uygundur?
Genellikle adet döneminde olunmayan zamanlarda jinekolojik muayene gerçekleştirilmelidir. Adet kanaması hem laboratuar testlerinin sonuçlarını hem de muayeneyi etkiler. Muayene öncesindeki birkaç gün vajinal duş ve krem kullanımından kaçınmak gerekir.
Ancak aşırı kanama ve/veya ağrı durumlarında bu durum geçerli olmayabilir. Bu gibi durumlarda kanama olsa dahi her zaman jinekolojik muayene ve ultrason tetkiki yapılabilir.
Jinekolojik muayeneden neden önemlidir?
Jinekoloji, cinsel sağlığı ve üreme sağlığını korumaya yönelik kadınlara özel tıbbi bir bakımdır. Bu bakım; hastalıklardan korur, kanserlerin erken tanısını, üreme organlarını etkileyen enfeksiyonların erken tanı ve tedavisini ve daha sonra görülebilecek kısırlık gibi komplikasyonların önlenmesini sağlar.
Jinekolojik muayenede neler yapılır?
Jinekolojik muayene tedirgin edici gözüksede ne kadar önemli olduğu düşünüldüğünde ihmal edilmemesi ve ertelenmemesi gereken bir durumdur.
Bu muayenede genel olarak şu işlemler yapılır.
• Öncelikle kişisel, ailesel, cinsel ve tıbbi öyküler alınır. Tıbbi öykü alma işine “anamnez” adı verilir.
• Jinekolojik muayene masasında spekulm aleti ile muayene yapılır. Vulva (dış genital alan), vajina, rahim ağzı görerek, iç genital alan “tuşe” adı verilen parmakla kasıktan ve vajen içinden baskı uygulanarak değerlendirilir.
• Jinekolojik ultrason yapılır. Jinekolojik ultrason bakire olmayanlarda vajinal yoldan (trans vaginal), bakirelerde idrara sıkışık iken kasık bölgesinden (trans abdominal) yapılmaktadır. Jinekolojik ultrason günümüzde jinekolojik hastalıkların teşhis, tedavi ve izleminde standart bir görüntüleme yöntemi haline gelmiştir.
• Hastalığınız ile ilgili laboratuar testleri istenir. Bu laboratuar testler arasında her bayanın yılda bir kez yaptırması gereken smear testi de bulunmaktadır.
Jinekoloğuma ne tür sorular sormalıyım?
Öncelikle sormak istediğiniz tüm soruları randevunuzdan önce bir kağıda madde madde not alınız. Unutmayın jinekologunuza verilen bilgilerin eksiksiz ve doğru olması son derece önemlidir. Ayrıca, şikayetlerinizin neler olduğunu da eksiksiz olarak dile getirmeniz oldukça önemli bir konudur.
Jinekoloğunuza güvenin…
Jinekoloğonuzla kurduğunuz iletişim ve yakınlık son derece önemlidir. Unutmayın jinekologunuza verdiğiniz tüm bilgiler sizinle onun arasında özel ve gizli kalacaktır. Bunun için belki de bir hayat boyu iletişiminizin devam edeceği jinekoğunuzu doğru adresten seçmenizin önemi çok büyüktür.
Jinekologunuza vermeniz gereken genel bilgiler nelerdir?
Pek çok aşağıdaki soru siz söylemeden jinekoloğunuz tarafından size yöneltilecektir. Tıbbi hikaye alma işlemi (anamnez alma) doğru teşhis ve tedavi için son derece önemlidir. Bu konuda doktorunuza siz de yardımcı olunuz.
Jinekoloğunuza vermeniz gereken bilgiler:
- – Son adet tarihiniz
- – Adet sikluslarının (regl) uzunluğunuz, periyodlarınız
- – Adet kanamanızın ne kadar sürdüğü
- – Ara kanamalarınızın olup olmadığı
- – Genital ağrı, kaşıntı ve akıntı varlığı
- – Başka bir tıbbi probleminizin olup olmadığı
- – Aile fertlerinde görülen hastalıklara tıbbi bilgiler
- – Önceden geçirdiğiniz genel ve jinekolojik hastalıklar, cerrahi işlemler ve kullanan ilaçlara ait bilgiler
- – Sigara, alkol, beslenme alışkanlıkları ve kan grubunuz ile ilgili bilgiler
Jinekolog muayenehane seçiminde altın anahtarlar
Pek çok kişi yapılan jinekolojik muayenesinin gizli kalmasını istemektedir. Bu kişinin en doğal hakkıdır ve merkezin etikliği bu nedenle son derece önemlidir. Jinekolojik muayene olunan ortamın temizliği, düzeni, çalışan personelin yakınlığı, samimiyeti, jinekolog muayene ortamında kullanılan tıbbi ekipmanın yeterliliği ve modernliği doğru jinekolojik muayene seçimindeki altın anahtarlardır.
Kısırlık ve üreme tedavileri ile ilgilenen jinekolog hekimler “İnfertilite uzmanları”, kadın kanserleri ile ilgilenen jinekologlar “jinekolog onkologlar”, cinsel tedaviler ile ilgilenen jinekologlar “cinsel terapistler” gibi alt branşlarda uzmanlaşmıştır. O yüzden kişinin kendi jinekolojik sağlığı ile ilgili doğru hekimi bulması son derece önemlidir.
Obstetri (perinataloji) nedir?
Ülkemizde jinekolog doktorların ilgilendiği ana alanların birisi de obstetri (perinataloji) yani “doğum bilimi” dir. Bazı ülkelerde obstetri jinekolojiden ayrı bir branş olarak görülmekte iken ülkemizde obstetri de jinekolog hekimlerin ana ilgi alanları içerisindedir. Yani “kadın doğum” hekimlerinin ismindeki “doğum kısmı” obstetriden gelmektedir.
Yalnızca doğum ile ilgili spesifik çalışan kişilere “obstetrisyen” veya “perinatalog” adları verilir. İngilizcede ve diğer Latin dillerinde “obstetrician” olarak bilinmektedir. Özellikle kendisine yüksek riskli gebelikler konusunu seçmiş olan perinataloglar, fetal ultrason (obstetrik ultrason) konusunda deneyimlidirler. Perinataloglar amniyosentez, CVS (koryon villus biyopsisi) gibi invaziv (girişimsel) işlemlerde de tecrübe sahibidirler.
Kadın üreme organlarının hastalıkları ile ilgilenen tıp dalı olan jinekoloji, tıbbın en eski dallarından biridir. Milattan önce 1550 yıllarına ait belgelerden o devirlerde Mısırlı hekimlerin kadın hastalıkları konusunda çalışmalar yaptığı anlaşılmaktadır. Hipokrat’ın da kadın hastalıkları konusunda çalışmalar yaptığı bilinir. İslamiyet’le birlikte İslam tıp alimleri, kadın hastalıkları ile ilgili tarif ve tedavilerden bahsederek bu alanda çığır açtılar.
Endülüs alimi ve cerrahînin babası olarak bilinen Ez-Zehravî (936-1013) Et-Tasrif adlı tıp ansiklopedisinde zor doğumlarda ‘ Walker pozisyonu’ olarak bilinen müdahaleyi ve doğumdan sonra içerde kalmış eşin çıkartılması için yapılan Crede manevrasını ilk defa tarif etmiştir. Güç doğumlarda doğum forsepsini (doğum kaşıklarını) kullanmıştır. Caspar Wolf’un 1566’da yazdığı Gynecia adlı kadın hastalıkları ansiklopedisi İslam tıp alimlerinin kaynak kitaplarından faydalanılarak hazırlanmıştır. 17. yüzyılda da Herdrik Van Roonhure tarafından ilk cerrahî kadın hastalıkları eseri yazılmıştır. Daha sonraki yıllarda kadın hastalıklarında birçok gelişmeler olmuş ve ameliyatlar daha yaygın olarak yapılmaya başlanmıştır. Bu ilerlemelerde tüm cerrahi dallarında olduğu gibi Anestezi ve Antiseptiklerin bulunması en büyük rolü oynamıştır.
KAYNAK: https://www.jinekolojisaglik.com/