Bir Türlü Olmak: Türkiye’nin Sürekli Dönüp Dolaştığı Çıkmazlar

400 Yıllık Sorun: Hala Aynı Çıkmazda mıyız?

Bir Türlü Olmak: Türkiye’nin Sürekli Dönüp Dolaştığı Çıkmazlar

Bir Türlü Olmak: Türkiye’nin Sürekli Dönüp Dolaştığı Çıkmazlar

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, ülkenin bitmek bilmeyen sorunlarını ve "olamama" halini derin bir şekilde ele alan yazısında, Türkiye'nin neden sürekli olarak aynı sorunlarla boğuştuğunu sorguluyor. Taşgetiren, özellikle hukuk devleti olamama, ekonomiyi düzeltememe ve adalet arayışındaki çıkmazlar gibi temel meseleleri tartışıyor.

400 Yıllık Sorun: Hala Aynı Çıkmazda mıyız?

Yazıda Cemil Çiçek'in sık sık dile getirdiği bir meseleye yer veriliyor: Türkiye'nin sorunları sadece bugünün değil, geçmişin de sorunları. Çiçek’in ifadesiyle, Osmanlı’dan bu yana yazılan onlarca siyasetnameye rağmen, rüşvet, liyakat eksikliği ve hukuksuzluk gibi meseleler çözülmemiştir. Ahmet Taşgetiren, bu tarihsel çıkmazın günümüzde de devam ettiğini vurguluyor.

Ekonomi ve Siyasette Sürekli Aynı Hatalar

Taşgetiren, Türkiye’nin ekonomi alanında da aynı döngüyü yaşadığını belirtiyor. Ülkenin IMF'ye 18 defa başvurduğunu ve hala IMF politikalarını uygulamaya devam ettiğini hatırlatarak, bu sürecin ders alınmadığını vurguluyor. Türkiye'nin ekonomik sorunlarını çözemedikçe daha da derinleşen bir kriz içinde debelendiğini ifade ediyor.

Adalet Arayışı ve "Olamama" Hali

Adalet arayışındaki çıkmazlar, Taşgetiren’in yazısında önemli bir yer tutuyor. Osmanlı’nın hukuka bağlılık örneği olarak anlatılan Kanuni Sultan Süleyman’ın vasiyeti, bugünkü Türkiye’nin adalet arayışındaki zorluklarını da simgeliyor. Taşgetiren, günümüz liderlerinin de yanlışları meşrulaştırmak için hukuku kullanabileceğini ima ederek, adaletin sağlanamadığı bir ülkede “olamama” halinin sürekli olarak devam edeceğini belirtiyor.

Gençler ve Ümitsizlik

Yazının bir diğer önemli noktası, gençlerin gelecekten umutsuz oluşu. Taşgetiren, gençlerin Türkiye’de geleceğe dair umut besleyemediğini ve ülkenin sürekli olarak “yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele” etmek zorunda kalmasının bu ümitsizliği beslediğini ifade ediyor. 22 yıl önce bu sorunlarla mücadele sözü veren iktidarın, bugün hala aynı sorunlarla boğuştuğunu belirterek, ülkedeki milyonlarca insanın derin bir boğulma hissi içinde olduğunu söylüyor.

Meclis ve İktidarın Çıkmazı

Cuma günü Meclis’te yaşanan kanlı kavgayı değerlendiren Taşgetiren, iktidarın ve muhalefetin durumunu da ele alıyor. Meclis’te yaşanan kavganın, ülkedeki magandalık kültürünün siyasete nasıl yansıdığını gösterdiğini belirtiyor. Taşgetiren’e göre, siyasetin dilindeki bu sertlik ve kavgacılık, Türkiye’nin sorunlarını çözmekten ziyade daha da derinleştiriyor.

Bahçeli’den AKP’ye Aferin

Taşgetiren, Devlet Bahçeli’nin AK Parti’ye yönelik "aferin"ini de eleştiriyor. Bahçeli'nin Meclis’te yaşanan kavgayı ve Anayasa Mahkemesi'nin kararının reddedilmesini överek, AK Parti’yi tebrik ettiğini belirtiyor. Taşgetiren, Bahçeli’nin bu tavrının 6 yıllık ortaklık sürecinde AK Parti’nin kendini ispat etme çabasıyla örtüştüğünü vurguluyor.

Sonuç: Türkiye’nin Sürekli Tekrar Eden Döngüsü

Sonuç olarak, Ahmet Taşgetiren, Türkiye’nin sürekli olarak aynı döngüde sıkışıp kaldığını ve bu döngüden çıkamadığını ifade ediyor. Ülkenin ekonomik, hukuki ve sosyal alanlardaki sorunlarının çözülmemesi, bu döngünün devam etmesine yol açıyor. Türkiye’nin bu çıkmazdan nasıl çıkabileceği sorusu ise hala cevapsız kalıyor.

www.yerelgundem.com