Beynin utangaçlık mekanizması bulundu
Yeni tedaviler geliştirilebilir
Bilim insanları, yeni bir yöntem kullanarak beyinde utangaçlığa sebep olan sinir ağını ortaya çıkardı. Söz konusu bölgenin, memeli canlılar birbirleriyle karşılaştıklarında aydınlandığı belirtildi.
Işığa dayanan yeni bir araştırma yöntemi kullanan Stanford Üniversitesi araştırmacıları, sosyal etkileşimlerin beyinde nasıl etkiler yarattığına dair önemli gözlemlerden bir tanesini gerçekleştirdi. Araştırmada yer alan psikiyatri ve biyo-mühendislik profesörü Karl Deisseroth, "Memelilerin beyinlerine girerek sosyal etkileşimlerin etkisini gerçek zamanlı olarak gözlemlemek oldukça heyecan verici" ifadesini kullandı.
Cell dergisinde yayımlanan araştırmada, sinir bağlantılarını takip etmek için geliştirilen yeni yöntemler, fareler üzerinde denendi. Nörotransmitter olarak bilinen kimyasalların hisler doğrultusunda güçlendiğini ve zayıfladığını bilen araştırmacılar, beyindeki milyonlarca tepki arasından spesifik bir hissin nasıl oluştuğunu gözlemlemek istedi.
Spesifik sinirlerde hormonların nasıl değiştiğini tespit etmenin çok zor olduğuna değinen araştırmacılar, utangaçlığın anlaşılması için hangi davranışa tepki olarak beynin hangi kısmında değişim yaşandığını gerçek zamanlı olarak belirlemeye çalıştı.
Optogenetik teknolojisi ve fiber ışıkölçümü kullanan Deisseroth, ışık alıcılarıyla beyindeki spesifik sinirleri işaretlemeyi başardı. İşaretlenen sinirlere, son derece ince fiberler tutturularak bir açma kapama tuşuna bağlandı. Tuşun açık konuma getirilmesi, hücrelerin dürtülmesini sağladı.
Deneyde, tuş açıldığı zaman fare beynindeki hücrelerin dopamin kimyasalı salgılaması sağlandı ve sonuçları gözlemlendi. Dopamin salgısının ardından, fareler kafeslerine konan yeni üyelere daha fazla ilgi gösterirken, yeni arkadaşlarını koklayarak ve inceleyerek etkileşime girdiler. Dopamin etkisi azaldığında ise farelerin yeni arkadaşlarına ilgi göstermediği görüldü.
Yeni tedaviler geliştirilebilir
İlaç şirketleri, beyindeki kimyasalların gösterdiği etkileri inceleyerek aşırı hareketlilik depresyona kadar birçok rahatsızlık için tedavi geliştiriyor. Deisseroth, beyinde sosyal etkileşimleri gözlemlemekle elde edilen bilgilerin, zihinsel hastalıklara yönelik tedaviler geliştirilmesinde kullanılabileceğini belirtti.
Beyindeki tek bir sinir bölgesini diğerlerinden ayrı tutarak etkileyebileceklerini gördüklerini ifade eden Deisseroth, beynin derinliklerindeki sinirlere müdahale etmenin hastalıkları da giderebileceğini öne sürdü. Deisseroth, özellikle çocukların gelişim çağında uygulanabilecek tedavilerle, zamanla oluşacak rahatsızlıkların önüne geçebileceklerini savundu.
Deisseroth, daha birçok araştırma yapmaları gerektiğini belirtirken, "Beyin çok karmaşık ve gizemli, bu sebepler psikiyatri de çok gizemli. Beyindeki karmaşık sinirler çözmeye çalışmak tedavi getirmeyecek olsa da büyük bir başarı olacak" dedi.
Kaynak: Time